On Dört Asırlık Ağıt

On dört asırlık bir ağıttır yaktığımız, her Muharrem ve Aşura’da…

On dört asırlık bir feryattır, Kerbela’da yankılanıp, kulakları sağır eden Hüseynî haykırış…

On dört asırlık bir feryattır, ümmetin kulaklarını sağır etmeye devam eden Hüseynî çığlık…

Ümmetin gül-gülistan baharına düşen kapkaranlık ve soğuk bir kıştır Kerbela.

On dört asırdır yürekleri titreten, gözlerden kanlı yaş akıtan, kalpleri burkan ve yumruklarımızı sıkan bir vaveyladır Kerbela.

Kerbu beladır, ahu figandır, dermansız derttir, gönüllerde durmadan yanan ateştir Kerbela.

On dört asırdır tüm zalimlerin saltanatlarını titreten ve uykularını kaçıran bir inkılaptır Kerbela.

Karanlıklardan aydınlığa doğru giden yolu tersine çevirmek isteyen melun Yezit ve Yezidilerin korkulu rüyasıdır Kerbela.

On dört asırdır kulaklarımızda hala çınlamaktadır Zeyneb’in mahzun sesi.

On dört asırdır boynumuzu bükmekte Hüseyn’in, “Hani yardımcılarım” çığlığı.

Bir başına da olsa, nasıl kıyam edileceğini öğretti Rehber Hüseyn.

Düşman ne kadar çok olursa olsun suyun üstündeki çer-çöp olduğunu ve er ya da geç yok olacakların hatırlattı İmam Hüseyn.

On dört asırdır izzetin ve onurun kaynağıdır Kerbela.

On dört asırdır direnişin kaynağıdır Kerbela.

Ne çok şey öğrettin bize, ey İmam!

On dört asırdır hala anlatılıyor, öğretiliyor ve okutuluyor.

On dört asırdır direniş mektebinin ders kitabıdır Kerbela.

On dört asırdır zulme başkaldıranların hayat membaıdır Kerbela.

Ölümle bu kadar mı ders verilir? Şehadetle bu kadar mı iş başarılır?

On dört asırdır bitmeyen ve bitmeyecek olan bir derstir Kerbela.

Aşkla ölüme gülümsemenin manasını öğrettin bize, İmam Hüseyn.

Davayı kanla anlatıp, yazmayı öğrettin bize İmam Hüseyn.

On dört asırdır aşıkları besleyen aşk çağlayanıdır Kerbela.

On dört asırdır aşk bülbüllerine ağıtlar yaktıran kanlı bir güldür Kerbela.

On dört asırdır şairlerin ilham kaynağıdır Kerbela.

Dün gece yıldızlara seni sordum Hüseyn’im

Kararmıştı yıldızlar güneşleri sönmüştü

Ay mahzundu Hüseyn’im yer kızıla bürünmüştü

Bugün Hüseyn’in günüdür

Bugün matemin günüdür

Karalar bağlamak gerek

Bugün Aşura günüdür

Ağıt yakmanın günüdür